Şimdi Ağlamak Vakti ,BENEKÇİ`nin ilk eseri. Yazarın kendi hayatının bir bölümü üzerine kurduğu bir roman. On beş yıllık bir emeğin ürünü . Romanın ilk şekli editörlerce akademik bulundu ve fazla satılmaz kaygısıyla yayınlanmadı. Yazar, romanın bu ilk şekli üzerinde küçük değişiklikler yapmak zorunda kaldı. Roman, yeni haliyle de yayınlanamadı. Yazar, romanın kendisinden taviz vermektense, adını feda etmeyi uygun gördü.
İlginçtir; bir romanın kaderi, onun konu aldığı toplumun kaderiyle örtüşmüştü: Kimliğini yitiren bir toplum, ilk adını yitiren bir toplumla tanıştı:Şimdi Ağlamak Vakti. Roman bu adla tutuldu ve üst üste dört baskı yaptı.
Gene ilginçtir; ilk adı ``Yabancı açlıklar`` olan roman, bir yarışmada üçüncülük ödülü almıştı.
Belleklerde derin izler bırakan bu romanda kelimeler, güzellik ve derinliklerini yaşanmış bir hayattan alıyor. Hayatın anlam ve derinliği ise, niçin yaşanıldığına bağlı. Şimdi Ağlamak Vakti, anlamlı bir hayatın kelimelerle tekrar yaşanması yahut insanoğlunun yalın ifadesi.
Dünya hayatı sisler içinde sürüp gidiyor. Paradoks, hemen her yerde ve herkeste bize gülümsüyor: Biraz alaycı, biraz ağlamaklı.
Bu günlerde bir roman okuyun. Şimdi Ağlamak Vaktini okuyun.